31 Ağustos 2009 Pazartesi

2005 Türkiye 17 Yaş Altı Milli Takımı

Caner Erkin'in Galatasaray'a transferi sonrasında aklıma o muhteşem 2005 yılı 17 yaş altı milli takımımız geldi.O sene Avrupa şampiyonu olan Milli takımımız Brezilya'yla yaptığı efsanevi maçta 4-3 yenildi ve 26 maçlık yenilmezlik serisiyle beraber kupaya da yarı finalde veda etti.

Aradan 4 sene geçti bu gençler şu anda 20 yaşında evet daha yolun çok başındalar ama bi bakalım isterseniz kim nerde

Kaleciler

Volkan Babacan
Turnuva da takımın en iyi parçalarından biriydi.Geleceği çok parlak deniyordu ancak geçen seneki süper kupa finalinde yaptığı hatalardan sonra herkes bir kalemde sildi kendisini şimdi Volkan'dan forma bekliyor.
Onur Recep Kıvrak
Karşıyaka'dan sonra 2008 yılında Trabzonspor'a transfer olmuş.Şu anda Sylva ve Tolga'dan sonra takımın 3. kalecisi durumunda
Eray Birniçan
2008 yılında Konyaspor'a transfer olan genç kaleci geçen sene Samsunspor da kiralık olarak 5 maç oynadıktan sonra bu sene de oynanan maçlarda bırakın ilk 11 i yedeklerde bile değil.

Defans


Cengiz Çoban
2005 senesinde Trabzon paf takımında olan Cengiz Çoban sonradan 3. lig takımlarından Etimesgut Şekersporla anlaşmış.Şu anda da o takımda oynamaya devam ediyor.
Emre Balak
2005 den 2008 e kadar Samsun da oynayan Emre sonradan Gençlerbirliğine transfer olmuş.Emre şu anda Hacettepespor da oynuyor.
Anıl Taşdemir
2005 yılında Göztepe de olan Anıl 2006 senesinde Ankaraspor'a transfer olmuş.Sonuç mu 2006 dan beri 12 maçta forma giymiş.
Mehmet Yılmaz
2008 yılına kadar Bursaspor formasıyla 0 maçta görev alan Mehmet sonradan 3. lig takımlarından Turgutluspor'a transfer olmuş.
Ferhat Bıkmaz
Bu yaz Hanover'den Sivasspor'a transfer olmuş.Sivasspor formasıyla daha hiç maça çıkamayan Ferhat eğer gerçekten iyi bir oyuncu olursa Bülent Abimize fiyakalı bi selam çakmak lazım olacak.
Ergün Berisha
İşte bu gençlerin arasında parlayan nadir oyunculardan biri.Ergün bu sene Udinese'ye transfer olmuş.Ancak tadınızı kaçırmak gibi olmasın Ergün de Türkiye doğumlu bir oyuncu değil zaten olsaydı bu listedeki adamlardan farklı olmazdı.
Erkan Ferin
Galatasaray'ın oyuncu fabrikası bizim çocukluğumuzdan beri anlatılan bir konudur bi sürü efsaneler yaratılmıştır.Erkan da bu fabrikadan çıkma adamlardan biri.Tabii tahmin edeceğiniz üzere Galatasaray da fazla şans bulamayan Erkan sonra 2. lig de olan Eskişehirspor'a gidiyor.
Orada da işler olmayınca Orduspor sonra Beylerbeyi İstanbulspor derken en son bu sene Kasımpaşa'yla anlaşmış.Bakalım kariyeri nerelere gidecek
Serdar Keşçi
07-08 sezonuna kadar Gs paf takımda oynayan Serdar sonra Beylerbeyi (Galatasaray'ın pilot takımı galiba)bu sezon da artık kaçıncı lig olduğunu bile bilmediğim Orhangazispor'la anlaşmış.
Harun Karadaş
Galatasaray fabrikasının başka bi ürünü olan Harun sonradan Kasımpaşa'nın paf takımında oynadı.Oradan 3. lig takımlarından Darıca Gençlerbirliğine transfer oldu.
Aykut Demir
Nac Breda altyapısında yetişen Aykut 2 senede 9 maç oynadıktan sonra Excelsior'a kiralık gönderilmiş.Orada 50 maçta oynayan Aykut şu anda Gençlerbirliği takımının ilk 11 oyuncusu

Orta Saha


Caner Erkin
Caner hakkında fazla söylenecek bişey yok.Manisaspor alt yapısında yetişti 2007 ye kadar orada oynadıktan sonra Cska Moscova'ya transfer oldu.Şimdi de Galatasaray da
Murat Duruer
2004 yılından bugüne kadar Ankaragücü forması giymiş.Özellikle son senelerde takımda iyice belirgin bir role sahip oldu.
Nuri Şahin
Bu takımın en başarılı ismi.Şu an Borussia Dortmund'un orta sahasında çok önemli bi rolü var.Zamanında Mesut da olduğu gibi iki ülke milli takımlardan davet aldı ve Türkiye'yi seçti.Ancak Nuri de ne yazık ki Türkiye değil de Almanya yapımı bir oyuncu.
Deniz Yılmaz
Kendisi hakkında fazla bilgi edinemedim ancak 2008 senesine kadar Bayern Münich II takımında oynamış.Şu anda bir çok yerde Bayern Münich takımı oyuncusu gibi gözükse de takımın kadrosunda gözükmüyor.Tam olarak hangi takımda öğrenince buraya yazacağım.
Aydın Yılmaz
Galatasaray fabrikasının elinde tuttuğu tek oyuncu.

Forvetler

Özgürcan Özcan
Bu adam gerçekten bir efsanedir.Eğer etrafınızda Galatasaray manyağı arkadaşınız varsa elbet bu, Cafercan Aksu,İrfan Başaran ve Mülayim Erdem'den bahsetmiştir.Zamanında Hakan Şükür'ün bile gaz verdiği Özgürcan sırasıyla Kayseri(06-07 8/3) ,Gaziantepspor(07-08 9/0),Sakaryaspor(08-09 31/17) ve şu andaki takımı olan Çaykur Rizespor'a kiralandı.Görüntü itibariyle seneye de kiralanacak ve sözleşmesi bittikten sonra herhangi bir 2. lig takımına transfer olacak.
Tevfik Köse
Herşeyden önce bu adam Fm'de belli bi süre sonra çok iyi bir adam oluyor.Hatta bi kaç kez Milan'ın aldığını görmüştüm.

Gerçek hayatta ise 07-08 sezonuna kadar Bayer Leverkusen altyapısında oynayan Tevfik o sene Ankaraspor'a gidiyor.Orada beklenen performansı gösteremedikten sonra yeniden takımına dönüyor.

Fm'den bahsetme sebebim de işte burada başlıyor.Adam bu tecrübeden sonra Kayserispor'a transfer oluyor.İlk sezonunda 1 gol atan Tevfik bu sezon hala forma bekliyor.

İşte zamanında 26 maç boyunca yenilmeyen takımın oyuncuları bu durumda.Bu araştırmayı yaparken 2005 senesinde insanların ne yazdıklarını okuyunca insan üzülüyor.2010 senesinde kupa bizim,Fatih Hoca bu gençlerle takım kurarsa şampiyon biziz,Geleceğimiz çok sağlam...

Gerçekten çok iyi bir jenerasyon yine harcandı.

Caner Galatasaray da


En son söyleyeceğimi en başta söyleyeyim.Evet Caner gençtir falan filan ama bu saçta yapılmaz yani kimden akıl fikir aldıysa bu çocukcağız resmen şebeğe dönmüş.

Eğer Fenerbahçe bi kaç saat içersinde dünyaca ünlü bi oyuncu almazsa bu yaz döneminin transfer şampiyonu Galatasaray'dır.Adamlar o kadar mantıklı ve o kadar iyi transferler yaptılar ki bırakın Türkiye'yi Avrupa da bile çok takımın canını yakacak bir hale geldiler.

1 sene kiralık ve sonradan satın alınma opsiyonu olan Caner eminim Galatasaray'a çok yararlı olacaktır.Caner diyince aklıma o Volkan Babacan'lı Caner'li Tevfik Köse'li takım geldi neyse o takım içinde post yapma zamanımız yakındır neyse Caner inşallah kariyerini yeniden canlandırabilir.

Sneijder Ve Robben


Hepimizin hayatına bi şekil bir kız girmiştir.Anne,sevgili,arkadaş...Bu insanlarla alış verişe çıkan insanlar özellikle konu ayakkabı oldu mu bu canavarların doymak bilmediklerini bilirler.Onlar için önemli olan dışardaki ayakkabılardır evdeki ayakkabıların zaten bi anlamı yoktur en iyisi en güzeli onlarda olmalıdır.

Florentino Perez ve onun oyuncu politikası da bana böyle gelmeye başladı.Evde olan değersiz önemli olan dışardaki ayakkabılar.Büyük paralar güzel ayakkabılar değerini kaybeden eskiler

Arjen Robben bu takımın Kaka ve Ronaldo'dan sonra diğer yıldızı olacaktı.Bu takımın taşıyacak bu ikisinin sustuğu yerde başlayabilecek biriydi ancak Perez para kazanmak amacıyla elindeki bu elmastan vazgeçti.Ki bu para kazanmak isteyen adam 320 milyon euroyu 320 euro gibi harcayan bi adam

Robben ne yaptığı gittiği ilk maçtan 2 gol attı ve Ribbery ile birlikte ne kadar tehlikeli bi ikili olabileceklerini gösterdi.Tek oluşabilecek problem artık lakabının cam adam olmasını sağlayan sakatlıkları.Eğer Robben hiç sakatlık yaşamazsa Real'in ne kadar büyük bi hata yaptığını gösterecek.

Los Galacticos 1 den sonra yapılan genç ve yetenekli oyuncular serisinden olan Sneijder belki Robben kadar önemli bir rol oynamayacaktı Real de ama en azından takıma katkı sağlayabilecek bi adamdı.O da Inter'e satıldı hemde adam resmen takımda kalmak için yalvardı ama Perez gönderdi.

Zaman herşeyi gösterecek ama özellikle Bayern'in Robben'le beraber seviye atladıklarını düşünüyorum.Sneijder ise Inter'e ve özellikle başındaki manyağa uyarsa bu ayakkabı canavarı kıza nasıl iki güzellik kaybettiğini gösterirler.Bakalım dediğim gibi zaman herşeyi gösterecek

Vagner Love

Rusya Liginin yeni yeni parladığı dönemde Cska Moscova'ya giden Vagner orada kendi ismini ve Rusya liginin ismini parlattı.Ancak her öncü gibi bir çok sorunla karşılaştı: mesela Brezilya milli takımına çok nadir alındı yada hak ettiği saygıyı bi türlü göremedi.Vagner de bunun sonucunda defalarca gitmek istedi ama hem paranın tatlı yüzü hemde Cska'nın uefa kupası gibi başarıları onu takım da tuttu.

Bunların hepsi bu seneye kadar vardı.Bu sene Vagner babasının da vefatıyla düşüşe geçti ve sonuç itibariyle biraz rehabilitasyon amaçlı olarak ülkesine ve geldiği takım olan Palmeiras'a kiralık olarak gönderildi.

Adriano da babasının kaybından sonra kendini alkole vermiş ve kariyeri yavaş yavaş çökmüştü.İnşallah Vagner'e de aynısı olmaz ve gelecek sene Cska formasıyla eski Vagner Love'ı görebiliriz.

28 Ağustos 2009 Cuma

25.5 Milyon Euro


25.5 Milyon Euro Beşiktaş'ın Tabata dahil aldığı oyunculara ödediği para.Beşiktaş'ın aldığı oyuncuları düşününce aslında ne kadar uçuk ve saçma olduğunu insan anlıyor.

Galatasaray Elano,Keita gibi yıldızları aldı Fenerbahçe Andre Santos gibi şimdiden göz dolduran Mehmet Topuz,Özer Hurmacı gibi Türk olarak alabilecekleri en iyi oyuncuları aldı.Beşiktaş ise açıkcası garip adamlara garip paralar verdi.Daha önce İsmail Köybaşı'na verilen 9.5 milyon euroyu eleştirmiştim.

Deco,Van der Vaart diyen Beşiktaş yönetimi sonunda biraz da çaresizlikten Tabata'yı aldı.Fiyat olarak kimi yerde 8 milyon kimi yerde 10 deniyor ama ben yine insaflı davranıp 8 diye düşündüm.Çünkü 29 yaşındaki bu adama çift haneli rakam vermelerini düşünmek bile insanın içini cız ediyor.Elano bile yanlış hatırlamıyorsam 6 milyon euro'ya geldi ki bahsettiğimiz adam Brezilya milli takımında oynayan bir adam.

Tabata'ya karşı insafsız bi şekilde eleştiri yapmak istemem ancak Beşiktaş Şampiyonlar liginde bişeyler yapmak istiyorsa aranılan 10.5 numara Tabata değildi.Türkiye ligi dışında Brezilya liginde oynayan hiç Avrupa tecrübesi olmayan 29 yaşında bi adam gerçekten Beşiktaş'ın işine yarayacak mı zaman gösterir ancak gerçekten Yıldırım Demirören ve kurmaylarının saçtığı bu para gün gelecekBeşiktaş'ın çok başını ağrıtacak.Allah aşkına kim 29 yaşında Gaziantepspor dışında Avrupa macerası olmayan bi adama 10 milyon euro verir ki ?

27 Ağustos 2009 Perşembe

En Sonunda Tuncay

Sadece İngiltere de Tuncay'ın adı neredeyse 10 takımla anıldı.Liverpool,Aston Villa,Chelsea,Everton ... Stoke adı anılmadığı takımlardan biriydi Tuncay'ın.

Tabii Türk basını için fazla küçük bir takım Tuncay'ımızı isteyen Chelsea,Liverpool düşünülünce.Belki Pool ve Chelsea gerçekten Tuncay'ı istemişti ama onun yerine farklı tercihlerle yollarına devam ettiler ve Tuncay'ın iki şansı vardı : Ya Türkiye'ye geri dönecekti , yada herhangi bi ada takımıyla anlaşacaktı.

Tuncay ikinci şıkkı tercih etti.Bu tercihte tabii bazı önemli sebepler var.Açıkcası bende Tuncay'ın yerinde olsaydım hergün eleştirileceği hergün yaptığı bi hareket yüzünden bi sürü yazar tarafından laf yiyeceği bi yer yerine , mutlu mesut futbol oynayacağı gayet sevileceği ve Dünya'nın en iyi ikinci liginde oynayacağım bi takımı seçerdim.

Tuncay bence bu adımıyla Tugay'ın yolundan gitme kararını verdiğini bize göstermiştir.Tugay da görüntü de çok şaşalı bi kariyere sahip değildi ama bıraktığında herkesin saygısını ve sevgisini kazanmıştı.İnşallah Tuncay'ın sonu da Tugay gibi olur.

Son dönemlerde kiralık olarak bile olsa Tuncay'ı geri almak isteyen Fenerbahçe ise Tuncay ruhunu aramaya devam edecek .

Önemli Olan Yarışmaktı


Wolfsburg gelene kadar herşey güzeldi.United'ın ezip geçeceği bilinen bişeydi Cska'yı ise zorlarız düşüncesi vardı ama son zamanlarda Avrupa da en iyi futbolu oynayan takım gelince işler biraz değişti.

1.Torba takımından başlayalım.Manchester United Ronaldo transferinden sonra epey kan kaybetti bu doğru ancak bunu çeyrek veya yarı final için söyleyebiliriz şu an için bu kadro çok rahat 1. olur Ferrari'nin Rooney'le epey işi olacak gibi

Cska epey sallantılı bi durumda ve aslında grubun 3. torba takımı onlar benim gözümde.Beşiktaş'ın diğer şanssızlığı ise Beşiktaş'ı tanıyan Türkiye'yi tanıyan Zico'nun Cska'nın başında olması o olmasaydı belki yine Cska'ya karşı şansı yüksekti ama şimdi iş iyice zora girdi.

Wolfsburg ise Avrupa'nın yükselen yıldızı Dzeko,Grafite,Misimovic,Barzaglia...Kısacası gruptan 1. çıkabilecek kadar iyi bir takım Wolfsburg ve Beşiktaş'ın epey canını yakacak gibi gözüküyor.

Diğer gruplarda herkesin söylediği İbra-Eto'o ve Milan-Kaka çekişmesi dışında şunu fark ettim.Bütün gruplarda yarışabilecek sadece 3 takım var 4. takım grubun şamar oğlanı olacak gibi gözüküyor.

Gruplar
Grup AGrup B
FC Bayern München
Manchester United FC
Juventus
PFC CSKA Moskva
FC Girondins de Bordeaux
Beşiktaş JK
Maccabi Haifa FC
VfL Wolfsburg
Grup CGrup D
AC Milan
Chelsea FC
Real Madrid CF
FC Porto
Olympique de Marseille
Club Atlético de Madrid
FC Zürich
APOEL FC
Grup EGrup F
Liverpool FC
FC Barcelona
Olympique Lyonnais
FC Internazionale Milano
ACF Fiorentina
FC Dynamo Kyiv
Debreceni VSC
FC Rubin Kazan
Grup GGrup H
Sevilla FC
Arsenal FC
Rangers FC
AZ Alkmaar
VfB Stuttgart
Olympiacos FC
AFC Unirea Urziceni
R. Standard de Liège

Şampiyonlar Ligi Kuraları


Dün biten maçlardan sonra en sonunda gerçekten Şampiyonlar Ligi bugün çekilecek kurayla başlıyor.Açıkca söyleyeyim kim gelirse gelsin Beşiktaş'ın bu kadroyla pek şansı yok zira lig neyse ama büyükler ligi için çok vasat bi kadrosu var.

1. Torba
1- Barcelona (İspanya) 121.853
2- Liverpool (İngiltere) 118.899
3- Chelsea (İngiltere) 118.899
4- Manchester United (İngiltere) 111.899
5- Milan (İtalya) 110.582
6- Arsenal (İngiltere) 106.899
7- Sevilla (İspanya) 100.853
8- Bayern Münih (Almanya) 98.339

2. Torba

9- O. Lyon (Fransa) 91.033
10- Inter (İtalya) 87.582
11- Real Madrid (İspanya) 78.853
12- CSKA Moskova (Rusya) 71.525
13- Porto (Portekiz) 68.292
14- AZ Alkmaar (Hollanda) 64.826
15- Juventus (İtalya) 63.582
16- G.Rangers (İskoçya) 56.575

3. Torba
17- Olympiakos (Yunanistan) 52.633
18- Marsilya (Fransa) 48.033
19- Dinamo Kiev (Ukrayna) 46.370
20- VfB Stuttgart (Almanya) 45.339
21- Fiorentina (İtalya) 42.582
22- Atletico Madrid (İspanya) 41.853
23- Bordeaux (Fransa) 40.033
24- Beşiktaş (Türkiye) 32.445

4. Torba

25- VfL Wolfsburg (Almanya) 21.339
26- Standard Liege (Belçika) 21.065
27- Maccabi Haifa FC (İsrail) 17.050
28- FC Zürich (İsviçre) 14.050
29- Rubin Kazan (Rusya) 9.525
30- Unirea Urziceni (Romanya) 8.781
31- APOEL FC (Kıbrıs Rum Kesimi) 4.016
32- Debreceni (Macaristan) 1.633

Olabilecek En Kolay Kura :
Sevilla
G.Rangers
Beşiktaş
Urziceni

Olabilecek En Zor Kura:
Barça
Inter
Bordo
Wolfsburg

26 Ağustos 2009 Çarşamba

Hem Milan da Hem Inter de Oynamış En İyi 10 Oyuncu

Bu hafta İtalyanların ünlü düşman kardeşleri Inter ve Milan'ın derbisi var.Bende bu maçtan önce sizlere hem milan hemde inter forması giymiş en iyi 10 oyuncuyu sunuyorum.

10-Francesco Coco

9-Cristian Brocchi

8-Edgar Davids


7-Aldo Serena

6-Fulvio Collovati

5-Roberto Baggio

4-Clarence Seedorf
3-Ronaldo
Tarihte iki farklı formayla iki farklı takıma gol atan tek adam olan Ronaldo 97-02 arası Inter de 69 maçta 56 gol atmış Ronaldo tabii bunda yaşadığı ve çok uzun süren sakatlığı da etkili.

5 senelik Real macerasından sonra 7.5 milyon euro ya Milan'a giden Ronaldo oynadığı 1 senede yine talihsiz bir şekilde sakatlanıp futbola ara vermek zorunda kalmıştı.

2-Andrea Pirlo
1998 Yılında Mircea Lucescu döneminde Inter'e transfer edilen 19 yaşındaki Pirlo o sene hiç şans bulamaz.Sonra kiralık olarak Regina ve Brescia'ya gönderilen genç Pirlo sonunda bu adamdan bişey olmaz düşüncesiyle Milan'a yok pahasına satılıyor.

Sonrasını hepimiz biliyoruz.Herkesin takımında görmek istediği bir maestroya döndü Pirlo ve insan düşünmeden edemiyor acaba Inter bu gence o sene şansı verseydi şu anda Milan'ın galerisindeki kupa sayısı aynı kalır mıydı ?


1-Giuseppe Meazza
Çocukken Milan taraftarı olan Meazza zamanında Milan teknik adamı Rossoneri tarafından çok sıska ve gol atma yolunda problemli olduğu için kırmızı siyahlı forma giydirilmez.

O da Inter'e transfer olur.Sonuç 348 maçta 247 gol.Seneler sonra Meazza Milan'a transfer olmuş ancak bu istatistiklerin yanında çok sönük istatistiklerle takıma veda etmiş.

Meazza sonradan Inter'in stadının adı oldu.Belki İtalya futbol tarihinin ilk yıldızının anısını yaşatmak belki de Milanlıları kızdırmak için

Dzeko Kendi Boyuna Göre Rakip Bul


1.92'lik Dzeko ve 1.69'luk Ziani antreman da kavga etmişler.Takım içi çok doğal olan bu olayın komik yanı ise 23 cm lik farktan doğan bu komik görüntü.

O arkadaki abi niye seyreder niye ayırmaz tabii buda bilinmeyen bir soru olarak zihnimizde yer ediyor.

Veron'dan Sonra Messi'den Önce

Pablo Aimar 1995 yılında genç takımında başladığı River Plate'i 2000 yılında 24 milyon Euro ya Valencia için bıraktı.

Aimar yeni takımı Valencia da daha ilk seneden lig şampiyonluğu ve şampiyonlar ligi finali yaşadı.İlk senesinde 33 maçta 4 gol atan orta saha yeni süperstar olarak gösteriyor.Tipik olarak Maradona ''Para verip izleyebileceğim şu anki tek futbolcu ''diyor.Bi sürü futbol dergisi onu geleceğin starı ve dünyanın en iyi ortasahalarından biri olarak gösteriyor.

2004 senesinde uefa kupasını da kaldıran futbolcu sonradan bir futbolcunun başına gelebilecek en kötü şeylerden birini yaşıyor.Defalarca sakatlanıyor ve zamanla o herkesin taptığı adamdan normal bir ofansif ortasaha oyuncusuna dönüyor.Tabii bunda Ronaldinho'nun da piyasaya çıkması etkili oluyor.

Geçen 6 seneden sonra Valencia taraftarı bu sevdiği adama veda ediyor ve 12 milyon euro'ya Real Zaragoza'ya transfer oluyor.

İlk senesinde Milito'nun da yardımıyla takımı 6. sırada bitirip uefa kupasına gidiyorlar.Ancak ondan sonraki sene tam bir facia oluyor.22 maç gol atamayan ve sakatlıklarla boğuşan Aimar ve takımı küme düşüyor.

Bundan sonraki durağı ve şu anki durağı olan Benfica da ilk sene o kadar iyi bi sene geçirmedikten sonra kendi açıklamasına göre gayet iyi durumdaymış ve bu sene özlenen Aimar'ı görecekmişiz.

Takım arkadaşının Saviola olduğunu düşününce insan bi vay diyor giderek yaşlanıyoruz. Saviola'yı Barça da Aimar'ı Valencia da oynadıkları zamanlar dün gibi geliyor.

Semenya

Hepimizin hayatında elbet bir kez olmuştur bir olay sonunda ''olum sen kız mısın '' ''erkek gibi kız bu be '' gibi lafları elbet bir kez duyduk.Bu laflar insan da gerçekten kötü etki bırakır çünkü sana denilen şey hayatın boyunca duyabileceğin her türlü küfürden daha ağırdır.

Peki bunu bütün Dünya basınının size söylediğini düşünün işte o zaman gerçekten 18 yaşındaki zavallı kızcağıza yapılan ayıbı anlarsınız.Evet Semenya görüntü olarak erkeğe benziyor ama kalkıp bunu kızın yüzüne vurmak bile ayıpken kıza kalkıp sen erkeksin gibi hayatında duyabileceği en ağır lafı söylüyorlar.

Bu iddiaların en önemli kaynağı ise 70 ve 80 lerde başarılı olacağız diye manyaklaşan Almanların erkeksi yarışmacı çıkardığı dönemlerde (ki sonradan çoğu gerçekten erkek olmaya karar verdi)(tabii o kadar gür bıyık çıkınca başka şansları kalmadı)onların antrenörü olan Dr.Arbeit'ın Semenya'yı da çalıştırması.Adam her ne kadar tertemiz bir sayfa açtım şöyle temizlendim dese de sonucu zavallı kızcağız da patladı.

Dünya da Semenya gibi cinsiyettinden şüphe edilen kızlar oldu ve bunların neredeyse hepsi intihar etmeyi denedi.İnşallah Semenya'nın sonu da bu kızlar gibi olmaz ...

Teşekkürler II

Geçen hafta çarşamba günü blog idman yurduna başvuru yaptım.Başvuru bizzat Aceto tarafından cevaplandı.Cevabında şu anda blog yoğunluğundan zor durumda olduklarını ve onları anlamamızı istediklerini yazmıştı.

Tabii ki burada vay beni niye biy ailesine almadınız diye ağlamayı düşünmüyorum ama biy en başından beri başarmak istediklerim arasında en üst noktadaydı.

Biy olmadıktan sonra açıkcası bloga biraz ara verdim.Uzunca bi süre ne internete nede bloga girdim.

Bugün yeniden girdim ben 660 da bırakmıştım site meter ı 6 günde 110 kişi ziyaret etmiş ki hiç bir yeni yazı olmamasına rağmen bu insanı mutlu ediyor özellikle de bu başarısızlıktan sonra

Hepinize çok teşekkür ederim arkadaşlar Garnest kaldığı yerden devam ediyor ...

18 Ağustos 2009 Salı

Okocha

Küçük Jay Jay çoğu afrikalı çocuk gibi sokaklarda futbol oynayarak futbol hayatına başlıyor.''O zamanlar yuvarlanan dönen herşey bizim için futbol topuydu'' diyor ilerleyen zamanlarda

Afrika da lokal takımlarda oynayan jay jay 17 yaşındayken yaz tatili için Almanya'ya gidiyor.Orada kaldığı adamın futbolcu arkadaşının antremanını izleyen jay jay dayanamayıp 2. gün antrenörden oynamak için izin istiyor.

İşte Jay Jay'in ilk takımı olan Bourussia Neunkirschen'e transferi böyle oluyor.Sadece 1 sene de Jay Jay bundesliga takımlarından Frankfurt'a transfer oluyor.Frankfurt da harikalar yaratan oyuncu kendinden çok söz ettirip afrika futbolunda önemli bir isim oluyor.O dönemlerden Okocha'nın çok güzel bir golü var.Hatta bu gol birçok futbol dergisinde yılın golü seçilmiş.

Bundan sonraki durağı ise Fenerbahçe oluyor.Fenerbahçe'nin yıldız transfer etme geleneğinin başlangıcı aslında bu adamdır.Okocha Fenerbahçe'nin en kötü dönemlerinden birine geldiği için tam istediği tarz bir oyun oynadı.Okocha kadife ayakları olan çalım atma konusunda Dünya'nın sayılı oyuncusundan biriydi ancak bu özelliklere sahip her futbolcu gibi pas vermeyi pek fazla sevmezdi.Zaten Fenerbahçe de taktiğini Okocha'ya at bekle olarak yapınca zaten adamın hiç pas atma gibi bi sorunu kalmadı.

Okocha Fener'deyken ülkemizde ayrıca kırmızı renkte krampon modası da gelmişti.Okocha'nın giydiği kırmızı renkli kramponlar sayesinde ülke gençliği kırmızı renkte krampon giymeye başladı.

Fernebahçe de ki 2 güzel sene sonunda Okocha Türkiye tarihinde bir ilk olarak karlı bi şekilde başka takıma satıldı.24 milyon dolara satılan Okocha hala Türkiye'den satılan en pahalı oyuncu özelliğini taşıyor.

Psg de ilk senesinde en kötü yabancı ödülünü alan Okocha sonrasında düzeliyor ve takımının en önemli parçası oluyor.Ancak hiç bir zaman bu kadar parayı hak edecek bir oyun oynamıyor ve sonrasında yedek kalmaya başlıyor.

Serbest kalan Okocha Bolton Wanderers'a transfer oluyor.Bolton da geçirdiği senelerde 2 kez yılın afrikalı oyuncusu ödülünü alan Okocha Chelsea ve Manchester United gibi takımların transfer listesine girse de takımını çok sevdiği için gitmiyor.

Bolton da bir çok güzel anıdan sonra katar'a gidiyor.Son olarak Hull City'i 104 yıllık geçmişlerinde ilk defa premier lige çıkardıktan sonra futbol hayatını bitiriyor.

Okocha Dünya tarihindeki bileğine en hakim ve en iyi oyunculardan biriydi ayrıca kendi ülkesi ve oynadığı her takımda sevilen bi adamdı.Okocha'nın ülkesinde kendi adı verilmiş stat var.

Türkiye'nin ilk ve en karlı yıldızı olan Okocha.Türk vatandaşı olup Muhammed Yavuz adını almıştı.

17 Ağustos 2009 Pazartesi

Kralımızın Fermanıdır

Kralımız bu sene Bayern Münich takımında kalarak Münich taraftarı olan fanileri mutlu etmiştir.Tabii bunun diğer bir anlamı Madrid transferi olmamış ve Ribery de takımda kalmak istiyorum ortam çok güzel takımdaşlık çok güzel ayaklarına gelmiştir ama yenmiyor be kral Ribery özellikle de milli maç fiyaskosundan sonra

Her 8. Ayın 17'sinde

Daha küçük bir çocuktum yatağımda mışıl mışıl uyuyordum.Birden bi ses geldi herşey sallanmaya başladı çocuk aklı işte yastığıma sıkıca sarıldım beni korumasını güçlü zırhıyla beni bu anlamadığım şeye karşı korumasını bekledim.Ya o yada yazlığımızın çok sağlam bi yere yapılması beni korudu.

Ama Türkiye'de resmi kaynaklara göre 40.000 kişiyi koruyan bir yastık yoktu.Hepsi nur içinde yatsın.Ailelerinin yakınlarının tanıyanların ise başı sağolsun.Böyle bi günde Türkiye depreme şöyle hazır böyle hazır muhabbeti yapası gelmiyor içinden bugün o 40.000 kişiyi anmak için ve hayatın aslında ne kadar değerli olduğunu anlamak için güzel bir gün çünkü hayat bir gece yarısı bitecek kadar basit aslında...

Stephen Ireland

Epl deki çoğu takımın bir adet bayrak adamı vardır.Bu adamların özelliği asla satılma ihtimali olmayan ve takımın uzun süredir formasını giyen veya takımın altyapısından çıkan adamlardır.Ne kadar yıldız gelip gitse de takımın her zaman en değerli adamları onlardır.İlk örnekler tabii ki Lampard ve Gerard

Stephen Ireland bu durumun City ayağı gibi gözüküyor.15 yaşında klübün seçmelerini kazanarak klübe adım atan Ireland 7 yıldır bu klüpte.Ve 18 yaşından beri bu formayla tam 118 maça çıkmış ve dünkü de dahil 16 gol atmış Ireland.

Dünkü maçtaki golü Ireland için önemliydi çünkü Ireland bu arap zenginin takımının ihtiyacı olan City ruhunu sürdürmek için bu takımda.Yanlış anlamayın bu adamın yeteneklerini eleştirmek gereksiz olur çünkü atak yönü çok iyi olan kanatları çok iyi kullanabilen her iki ayağına da hakim bir futbolcudan bahsediyoruz.Yada şöyle açıklanabilir 18 yaşından beri Epl'nin kalburüstü takımlarından birinde ve milli takımında oynayan.Hatta Elano'nun gözden çıkmasının sebebi olan adamdan bahsediyoruz ama yine de en küçük bi hata da üstüne gelinecek ilk oyuncu da Ireland'dan başkası değil.

Ireland belki hiç bir zaman Lampard ve Gerard seviyesine gelemeyecek ama yaşı daha çok genç ve önünde çok iyi bi gelecek var.Artık herşey onun elinde ya onunla beraber City de uçacak yada kanatlar hiç kullanılmadan bozulup satılacak.

55'e Rağmen Fener


Bugün sevgilimin annesiyle tanışma merasimi nedeniyle maçı izleyemedim ama stat da izleyen arkadaşımdan benim için bişeyler yazmasını istedim işte yazı afiyet olsun.

Kadıköy,Fenerbahçe maçlarının olduğu hergün bir başka olağanüstülük taşır üzerinde.Yıllardan beri böyledir bu.Çubuklu sarı-lacivert sevdaları üzerinde taşıyan binlerce insan Altıyol’dan hep birlikte aşağı inerler bir amaç peşinde.Uzun süredir buna hasret kalmıştı hem Kadıköy,hem de kocaman sevdaları taşıyan kocaman yürekler.Öyle büyük bir hasretti ki kötü geçen bir sezonun ardından bile çeşitli bahanelerle 55 TL’ye çıkartılan biletler bile engelleyemedi insanları.Biraz futbola olan açlıktan da kaynaklandı bu inanılmaz doluluk.

Maçla ilgili ise Fenerbahçe Alex sakatlandıktan sonra oldukça duraksadı pozisyon bulamaz hale geldi.İlk yarıda fazla da konuşulacak bişey yoktu.2.yarı daha hareketli bi takım vardı sahada.Emre’nin liderliğinde golü isteyen Fenerbahçe sonunda golü Kazım’la buldu.

En önemlisi geçen seneden farklı bi istek vardı takımda.Derken 2 oldu golde bir o kadar ilginçti.3.golde ise Santos ‘’Messi’misin?’’ dedirtti.Sahne kapandı geriye yüzü gülen insanlar kaldı.Fakat her zaman 55 tl biletle bu stad dolmayacaktır bu da bambaşka bir sorun.

16 Ağustos 2009 Pazar

İşte Premier Lig Bu

Türkiye ligi Fransa ligi Hollanda ligi başlayalı 2 hafta oldu.Ama futbol dün start aldı.Havasından mıdır suyundan mıdır bilinmez İngiltere Premier Ligi bir ayrı güzel bir ayrı özel statlar oyuncular yağmurlu ve garip hava herşey birleşince insanın Okay Karacan misali işte Premier Lig bu diye bağırası geliyor.

Dün Chelsea-Hull maçıyla start aldı Epl ki herkesin favori gösterdiği Chelsea son dakika da Didier Drogba'nın orta şut karışımı ayağından çıkardığı topla 3 puanı aldı.

Sonra sahne alan Manchester City ise bu sene için ne kadar iddialı olduğunu gösterdi ancak Hughes deki bu Bellamy aşkı insanın gözünü yaşartıyor gerçekten ! 1000 antrenöre sorsan Hughes dışında hiç biri Tevez'i oturtup Bellamy'i oynatmaz.Taşlar yerine oturduğu zaman herşey çok daha güzel olacak gibi gözüküyor.

Arsenal ise onca gidene rağmen hala ne kadar iyi olduğunu herkese gösterdi.Arsene Wenger denen adam ev hanımı gibi ne kadar malzeme az da olsa en güzel yemeği yapabiliyor.Bu sene ilk 4 hala uzak ihtimal ama yine de kendini iyi bi yerlerde bulması muhtemel Arsenal'in

Man utd hakkında denilecek pek bişey yok kolay bi rakip karşısında oynadılar.Liverpool ise Tottenham'a yenilip taraftarını üzerek başladı ama asıl konu Tottenham da Robbie Keane ''Biz her sene kötü başlıyoruz yoksa çok iyi yerlerde olabilirdik.'' tarzı bi açıklama yapmış. Tottenham için böyle bi başlangıçtan sonra bakalım Tottenham nereleri görecek ?

Fotoğraf ise yorumsuzdur insanın gördüğü an içinde bişeyler kopar gider.

Bir Takımın Duruşu

Diego Lugano'yu ne kadar sevdiğimi daha önceki yazımda da belirtmiştim.Kendisi gerçekten çok iyi bir oyuncu.

Bugün Lugano kişisel internet sitesinden Fenerbahçe ile 4 yıllık daha sözleşme imzaladığını yazmış.Bir Fenerbahçe taraftarı olarak açıkcası Lugano Messi olsa benim gözümde bitmiş bir adamdır.

Fenerbahçe Spor Klübü asla Lugano'ya muhtaç değildir.Lugano gibi 10 tane daha alınabilecek stoper var.Ancak Fenerbahçe Mehmet Topuz olayında da olduğu gibi onu istemeyen bir adama kapılarını açtı.

Ne diyelim inşallah bi dahaki sene de ben gitmek istiyorum gitmek istiyorum diye tutturup zaten kendinden soğuyan taraftarları iyice soğutmaz.Evine hoşgeldin Lugano klübeye hoşgeldin Önder

Arada İnsan Olmak Lazım


Usain Bolt 9.58

14 Ağustos 2009 Cuma

Doymayan Canavar


149
Chelsea - Hull

Maç Sonucu 1

1,05
15/08/2009 Cmt, 14:45
217
Rosenborg - Bodo Glimt

Maç Sonucu 1

1,10
15/08/2009 Cmt, 17:00
221
Rangers - Falkirk

Maç Sonucu 1

1,10
15/08/2009 Cmt, 17:00
245
Anderlecht - Westerlo

Maç Sonucu 1

1,10
15/08/2009 Cmt, 19:00
251
Trabzonspor - Diyarbakırspor

Maç Sonucu 1

1,10
15/08/2009 Cmt, 19:30
255
Lyon - Valenciennes

Maç Sonucu 1

1,10
15/08/2009 Cmt, 20:00
277
Galatasaray - Denizlispor

Maç Sonucu 1

1,05
15/08/2009 Cmt, 21:45
314
Manchester Utd - Birmingham

Maç Sonucu 1

1,05
16/08/2009 Paz, 15:30

Kolon Sayısı : 1
Misli Değeri : 1
Sistem : 8
Toplam Oran : 1,86
Toplam Kazanç : 1,86 TL

Bwin de aynı oran 5.25 ki 1.86 diye bi oran gerçekten terbiyesizlikten başka bişey değil bu kadar maç yazıp 2 oranı bile tutturamamak ayıptır.

Hem spora verdikleri parayı kesip hem de bu kadar oranları düşüren iddaa ya artık doy demekten başka diyecek bişey yok.

İtalya 2006 - İtalya 2009




2006 Dünya Kupası Final Kadrosu
Buffon, Zambrotta, Cannavaro, Materazzi, Grosso, Camoranesi (Del Piero 86), Pirlo, Gattuso, Perrotta (Iaquinta 61), Totti (De Rossi 61), Toni. Yedekler: Amelia, Barone, Barzagli, Gilardino, Inzaghi, Nesta, Oddo, Peruzzi, Zaccardo.

Bu kadroya denecek hiç bir şey yok bütün oyuncular en iyi zamanlarında İtalya'nın altın çağı Materazzi'nin büyük yardımıyla kupayı müzelerine götürüyorlar.Bu efsane kadro zamanla yaşlanıyor zaten çoğu 20 nin sonlarında olan bu kadro 3 sene sonra

Çarşamba günü oynadıklar İsviçre maçı kadrosu

Buffon(31),Cannavaro(35),Zambrotta(32),Chiellini(25),Criscito(22),Pirlo(30),Camoranesi(32),Palombo(27),Marchisio(23),Gilardino(27),De Rossi(20)

Gördüğünz gibi yaşlandılar ve artık ne Cannavaro eski Cannavaro nede Buffon eski Buffon.Bide bunun üstüne takıma katılan gençlerde İtalya gibi büyük bi ülke için vasatı aşabilecek cinsten değiller.

İtalya milli takımını zor günler beklediği kesin açıkcası bu dünya kupası ve diğer avrupa kupasında gök mavililerin konfedarasyon kupasında olduğu gibi bi hayal kırılığı yaşamasını bekliyorum.

Gibson Les Paul

Son 1 senedir çalmamakla beraber eskiden 2-3 sene gitar çalmışlığım var.Benim gitarım yamaha rgx220 diye bi gitardı yani bildiğiniz motor markası gibi bi gitarım vardı.

Gitar çaldığım çalmak istediğim hayal ettiğim ilk günden beri ilham kaynağım da bu fotoğraftaki adamdır.Herşeyiyle bu adama özendim bu adam gibi davrandım tabii o ne gitar kullanıyorsa onu almak istedim.Elindeki gitar yaklaşık 2-3 milyar civarı bi parayla alınıyor.Tabii gitar da daha çaylak olan bana annemler tarafından alınmamıştı ve hayatım boyunca herhalde bi ukte olarak içimde kalacak.

Gibson Les Paul'ü yapan adam Les Paul 94 yaşında zatüreden ölmüş.Bu adam Dünya müziğine yön veren adamlardan biriydi toprağı bol olsun.Zaten böyle adamlar ölse bile adları sonsuza kadar yaşayacak ki bu herhalde bi insanın istediği en önemli şeydir.

Guti Gs Flörtü

İspanyol basınında Guti'nin Gs ile görüştüğü yazılmış.Fiyatın 10 milyon euro olduğu ama gitmek isteyen Guti ve göndermek isteyen Real'in fiyatı indireceğini tahmin etmek zor değil.

Guti Gs için iyi olur mu sorusu ise tartışması gereksiz bir sorudur bunca senedir Real de forma giymiş bu kadar tecrübeli bi adam Türkiye ligini alt üst eder.Evet bi Carlos değil Guti ama yine de süper bi adam

Tek problem acaba Türkiye ligini umursayacak mı ?Çoğu böyle kariyerli adam böyle liglere tatil yapma düşüncesiyle geldiği için başarısız oluyor eğer Guti o düşünceyi atarsa çok başarılı olacağı kesin.

Asıl soru şu Guti haberi çıktıysa Haldun Üstüner kimi getirecek ?

13 Ağustos 2009 Perşembe

Dünya Kupası Arjantin'in


Jesus Datolo attığı golle Arjantin Dünya kupasının sahibi oldu.İlk kez Arjantin forması giyen oyuncu final maçında Rusya'ya attığı golden sonra hocası Maradona'yla golünü kutladı .

12 Ağustos 2009 Çarşamba

İtalya Ve Türkiye Benzerliği

Bu çok konuşulan bir konudur İtalyanlarla Türkler arasında benzerlikler vardır.

Şimdi size İtalya Futbol Fedarasyonundan bi adamın Röportajını okutucam.

"İşe yaramaz yabancı futbolcular, yıllardır ligimize akıyor. Kulüp başkanları da, genellikle italyan meslektaşlarından daha iyi olmayan bu oyunculara büyük paralar harcıyor."

Konu yabancı sınırlaması. İtalyanlar'ın canına tak etmiş artık yabancı sınırlaması getirmeyi düşünüyorlar.Sebep italya ligi ve futbolcuları düşüşte olması.Mantık aynı düşünce aynı çözüm aynı ve bu sınırlama getirilirse başarısızlık aynı olacak.

Ariza

Kayserispor Gökhan Ünal'ı sattıktan sonra forvet hattında bi türlü o boşluğu dolduramadı.Cm yıldız Agahowa ve yıldız olması beklenen Pruvic'in ikisi de fos çıkınca Kayserispor forvetsiz iyi bi takım olarak ligi bitirebileceğinden çok daha alt sıralarda bitirmiş.

Ariza Makukula da Agahowa ve Pruvic gibi bi oyuncu sayılabilir onun da kariyerinde çok iyi (sevilla benfica)takımlar var ama bi türlü başarı gelmemiş.Boyu bi forvet için çok iyi (1.92) hızı sürati de olduğunu tahmin ediyorum.Kendisi hakkında çok pozitif yorumlar olsa da o kadar iyi olsa burada olmazdı düşüncesi kaplıyor içimi

Bakalım Ariza Kayseri'yi başarıya götürecek mi ?

Bilyoner'den İddia Oynamak

İddia da kazandığım parayı harcamak yerine büyütmek için kullanma amacıyla bilyoner.com'a üye oldum.Üyelik ücretsiz Garanti şubelerinden çok rahat para yatırabiliyorsun.

Ancak garanti her yatırdığın parada 1 tl cukka yapıyor.Sonuç itibariyle 3 misli yerine 2 misli oynuorsun.Üstüne bilyon para diye bişey var 100 bilyon para 1 tl yapıyor ama 1 tl 0.40 bilyon para yani 250 tl yapıyor.

Şimdi asıl soru şu neden Garanti'ye 1 tl verip üstüne bu kadar gereksiz bir bilyon para hesabı varken Bilyoner'e üye olayım ? Ne farkı var ki iddia'dan canlı maç yok bişey yok.

Not:Bunu yazdığım gün Bilyoner kabuk değiştirmiş güzel olmuş ama zaten problem site de değildi.

İstanbul Üniversitesi


Ne güzel bi üniversite bu böyle ...

11 Ağustos 2009 Salı

Efsaneler De Söner


Milan'ın süperstarı Chelsea'nin en pahalı transferiydi herkesin çok büyük beklentisi vardı ancak şu anda kimsenin yüzüne bakmadığı bi forvet haline geldi.Tabii bende Chelsea olsam 30 milyon pound verdiğim adamdan 42 maçta 9 gol atsa bende yüzüne bakmam.

Sheva'nın hikayesi basit Kiev'li genç çocuk parlar büyük takımları peşine takar ve bir büyük takıma imza atar.Bu olayın her zaman 2 farklı senaryosu vardır.1 ki en çok olanı çocuk söner ülkesine geri döner 35 yaşında unutulan bi adam olarak 3. lig oyuncusu olur.2 efsane olur.Chelsea transferine kadar bu adam 2 numaraydı.

Öyle bi adam ki bu adam 208 maçta 127 golü var.İtalya ligi gibi bi lig de hemde üstüne alabileceği bütün kupaları alıp İngiltere yolunu tuttu.

Ancak yazının başında da yazdığım gibi 42 maçta 9 gol atınca Sheva bu aşk tutmadı ve bu sene Milan'a kiralık olarak geri yollandı. Sheva orada da 17 maçta sevinemeden yılı bitirince şu anki duruma düştü.Evet 3 sene öncesinin süper star futbolcusunun
şu anda durumu bu.Kontratının son senesi ve bu sene de Chelsea de aynı performansı gösterirse ki Anelka Drogba dan ona sıra gelirse seneye bu efsaneyi katar da görme şansımız yüksek zira Fenerbahçe bile almıyor.Kimse yanlış anlamasın Fenerbahçe'ye lafım yok ancak böyle transferleri artık sadece Türk takımları yapıyor.

Herşeye rağmen o kırmızı siyahlı formayla hatırlanacak.

Schumi Yalan Oldu

Şubat ayında motosikletle yaptığı kazadan dolayı boyun ağrıları olduğu ve bunun da F1 de yarışmasını imkansızlaştırdığını açıklamış.

Neyse Schumi yine de ne kadar özlendiğini anlamıştır herhalde zira kendisinin geri dönüş haberi bile ne kadar bilet sattı.

10 Ağustos 2009 Pazartesi

Kötü Defansın Sonu


Basel ile Zürih arasındaki 1-1 biten maçtan sonra cm efsanesi Franco Costanzo takım arkadaşı Beg Ferati'nin saçını çekmiş.Ferati'nin takımın savunma oyuncusu olduğunu düşününce Costanzo'nun sinirini aşağı yukarı tahmin etmek zor değil.

Costanzo ise 1 hafta önce yazdığım gelecekte yıldız olması beklenen kalecilerden biriydi ama kaç yıldır Basel de sessiz sedasız oynuyor.

Gökdeniz Karadeniz

Fatih Tekke,Gökdeniz Karadeniz...Bir dönem Trabzonspor'un efsanevi ikilisi sonra zaman geçti ilk önce Fatih Zenit'e Gökdeniz ise Rubin Kazan'a gitti.

Gökdeniz kışın 9 milyon euroya Rubin Kazan'a transfer olduğunda insanlar para için gittiğini ve zaten geçmişinde şike olaylarının olduğu Gökdeniz'in şikenin ve paranın merkezine gittiğini kariyerini harcadığını söylediler.

Gökdeniz ise büyük bir avrupa klübüne giderse klübüne bu kadar para kazandıramayacağını ve Rusya'nın müslüman nüfusundan dolayı rahat edeceğini söyledi.Bu açıklama ne kadar doğrudur bilemeyiz tabii ama Gökdeniz gerçekten takımına daha fazla para kazandırmak için bunu yapabilecek ender oyunculardan biri.Tabii kendisinin ekstradan aldığı milyon eurolarında farkında olunca böyle bi transfer mantıklı oluyor.

Gökdeniz gittiği sene Rubin Kazan şampiyon oldu.Gökdeniz takımın maestrosu oldu.Ancak çok entresandır Fatih Tekke'nin yaptığı her hareket olay olan Türk basınında bu başarı çok küçük başlıklarla gösterildi.Gökdeniz Rus liginin şampiyon takımının en önemli parçası olmuştu ama bu Türkiye de kimsenin umurunda değildi.

2008 Avrupa Şampiyonasında 10 numaralı formayı giyen Gökdeniz Fatih hoca tarafından çok az süre aldı.Zaten sonra Emre Belözoğlu ile kavga ettiği için bi daha esrarengiz bi şekilde takıma alınmadı.

Gökdeniz Kazan'la 41 maça çıktı 10 gol attı.Şu anda Rus liginde kazan 17 maçta 34 puanla 1. sırada.Bakalım bu sene Şampiyonlar ligi arenasına da çıkacaklar belki orada da Gökdeniz nasıl bi oyuncu olduğunu gösterirse basınımız bu başarılı lejyonerimizi hatırlar.

Paraya Doyabilmek

Arjantin de lig ödenmeyen maaşlar sebebiyle maaşlar ödenene kadar boykot edildi.Ödenmesi gereken rakam 20 milyon euro olsa da kriz ortamında Arjantinli takımlar bu parayı hala ödeyemedi.

İşte böyle bir ortamda bişey yapması gerektiğini düşünen ligin en iyi ve en veteran oyuncularından Juan Sebastian Veron yeni başlayacak lig öncesi maaşının yüzde 40 ını takımın alt yapısına bağışlamış.''Herkesin arjantin futbolunu krizden çıkarması için kollarını sıvamasının zamanı geldi"diyen Veron ne kadar büyük bir oyuncu olduğunu yine gösterdi.

Onun yaşındaki oyuncular hala 2-3 kuruş fazla kazanmak için Dubai de sürünürken o maaşını takıma bağışlayacak kadar paraya doyabilmiş bir adam.Kaç yıldız futbolcu banka hesabındaki bol 0'lara rağmen böyle bi hareket yapabilirdi ki ?

9 Ağustos 2009 Pazar

Community Shield Mavilerin

Gereksiz Süper Kupalar içindeki en güzel maça sahip kupaydı Community Shield kupası.Bu sezonun Lig ve Fa Cup şampiyonları Manchester ve Chelsea karşı karşıya geldi.

Manchester daha baskındı ancak Cech Chelsea'ye kaleyi kapattı.Yaptığı kurtarışlarla yediği iki gol dışında nice gole izin vermedi çek kaleci.Dk 90 da durumu 2-2 yapan Manchester United ise Penaltılarda 4-1 yenilerek kupayı mavilere verdi .Maçta Evra'ya dirsek atan Micheal Ballack ise kart almadan o pozisyondan kurtulmuş.Tabii bu durumun üstüne Fergie hemen ballack atılmalıydı diye yorum yapmış.

Haftaya başlayacak olan lig için mavilere güzel bi moral oldu.Bakalım Cech ve arkadaşları bu başarıyı lig de de devam ettirebilecekler mi ?

26 Çok Erken

1 ay önce Espanyol kaptanlığını getirildiği açıklanmıştı Daniel Jarque'nin.Dün kaptanlık bandını takamadan otel odasında kalp krizi geçirip yaşama veda etti.

Her yıl en az 1 kişi böyle yaz ayında kalp krizinden ölüyor ama kimsenin umurunda değil.Federasyonlar Gaziantep gibi bi şehirde 19:30 da maç oynatacak kadar acımasız oluyorlar.

Daniel Jarque'nin ise toprağı bol olsun demekten başka bişey yok.Aynı Feher,Foe ve Puerta gibi

8 Ağustos 2009 Cumartesi

Nerden Nereye Be Robbie

Robbie Fowler 90'lı yıllarda adayı sallayan bir kaç oyuncudan biriydi.Gerek sansasyonel olayları(gol sevinci olarak kokain çekiyormuş gibi yapması,ırkçılığa karşı yüzünü siyaha boyayıp çıkması,gol sevincinde formasını çıkartıp işten atılan liman işçilerini destekleyen tişörtünü göstermesi)gerekse sahadaki performansıyla 90'larda Pool'un en sevilen oyuncularından biri oldu.

Sonraları Heskey ve Owen'ın gelmesiyle zorla Leeds'e gönderilen bu çılgın adam sonra Manchester City yeniden Liverpool derken kendini en son geçen sene Blackburn Rovers da buldu.Bu dönemler arasında en yakın arkadaşlarına ''Artık yıldız değilim futbola karşı eski isteğim yok''gibisinden açıklamalar yapmıştır.Kimse suçlayamaz tabii en yükseklerde olup sonra düşmek çok acı olmalı.

34 yaşında hiç bir takım tarafından istenmeyen adam olan Robbie en sonunda North Queensland Fury takımıyla anlaşmış.Takım A-league de oynuyor.A-League i merak edenler için söyleyim Avusturalya ve Yeni Zelanda ortak ligi

Bugün ilk maçında ilk golünü atmış Robbie.Vay be zaman kimseye kıyak geçmiyor.90'ların yıldızı bile olsan sonun Avusturalya ve Yeni Zelanda'nın liginde olabiliyor.

Helal Olsun Karslı Köylüler

Benim baba tarafım karslıdır bundan dolayı Karsspor'a karşı her zaman sempati duymuşumdur.3 lig de oynayan takım tff'ye borç içersindeymiş ve 20 ağustos'a kadar ödemezse ligden çekilmek zorunda kalacakmış.Buraya kadar herşey normal ancak buradan sonra gerçek taraftarlık takımını sevmek nasıl olur hepimize örnek olacak bi hikaye çıkıyor.

Karsspor başkanı Rıfat Yıldız Kars da ki her köyden bir koyun alma kampanyası başlatmış.Köy köy gezip köylerden koyun alıp borcu kapatmak isteyen Yıldız ilk gittiği köyde büyük bir sevgiyle karşılanmış.Hatta köylüler 1 koyun yerine 4 koyun hediye etmişler Karsspor'a

Diyecek fazla bişey yok sevdikleri takım için adam kesenler herkese düşman kesilen insanlar takımları böyle bi duruma düşselerdi kendi boğazlarından kesip takımları için bu bağışı yaparlar mıydı acaba ?

What A Great Save By


...Gregory Coupet

Örnek Alınacak Hareket

Bu sene çıkan yeni kararla artık formaların üst bölümüne reklam veriliyor.Fenerbahçe ve Galatasaray Ülker reklamı almıştı forma arkalarına Beşiktaş ise bedelsiz olarak formasının arkasına kızılay reklamı almayı kabul etmiş.

Ne kadar haz etmesem de ve Beşiktaş'ı batırdığını düşünsem de bu kararı veren Yıldırım Demirören'i canı gönülden kutluyorum ve inşallah diğer klüplere örnek olur diyorum.

Şimdi Nerde VII


Adamın futbolla ilgili fotoğrafını bulmak ne kadar zor bişeymiş.10 resmin 8'inde modellikle ilgili resimleri var geri kalanı ise West Ham döneminden kalma.

Karl Fredrik "Freddie" Ljungberg 16 Nisan 1977 de İsveç'de dünyaya geliyor.Genç takımda Halmstad da oynayan Freddie 94 yılında A takımla maçlara çıkıyor.

Freddie ile ilgili bi ayrıntı derslerinde olan başarısı hatta öyle bi başarı ki üniversite ve futbol hayatı arasında seçim yapmak zorunda kalacak kadar başarılı bir öğrenciymiş.Başka bi ayrıntı ise okulda onun lakabı ''Sid''miş bu Sid bildiğimiz Sex Pistols da ki Sid Vicious'dan başkası değil.

98 Yılına kadar Halmstad da oynayan Freddie sonra Arsene Wenger'in gözüne giriyor ve Arsenal'e transfer oluyor.Bu 3 milyon Poundluk transfer Freddie'yi İsveç'in en pahalı oyuncusu yapıyor.

Arsenal de efsanevi takımın Pires'le beraber kanatları oluyorlar.Bu takım uzun süre hepimizin bildiği üzere dünya üzerindeki en iyi takımlardan biri oluyor.

Bu dönemde Arsenal'le beraber 2 lig (01-02,03-04)3 fa cup(02,03,05)1 tane de charity shield kazanan Arsenal 1 kez de Şampiyonlar ligi finali oynuyor.

Bunların yanı sıra Ljunberg yakışıklılığıyla Calvin Klein gibi markaların modelliğini yapıyor.Hatta google da ararken 10 fotoğraftan 8 inin 7 si bu fotoğraftı ama moralinizi bozmamak için koymuyorum bu fotoğrafı.Bunun dışında kendileri zamanında Nike,L'oreal gibi markaların da yüzü oldu.Kendisi şu anda puma ve pepsinin reklamlarında çıkıyor.

Her güzel şey gibi bu efsane Arsenal takımı da yavaş yavaş dağılmaya başladı.Pires,Henry,Viera derken sonunda Ljunberg de 07-08 sezonunda West Ham forması giyiyor.

Burada 25 maç oynayan Freddie çok etkileyici bir performans gösterdi diyemeyiz.Bu sezondan sonra Ljunberg uzun bi süre hiç bir takımla anlaşma yapmadı.Amerika da dolaştığı için bir çok Amerika takımıyla ismi anıldı.Hatta Los Angeles'a dövme yaptırmak için gittiğinde L.a Galaxy takımıyla adı anıldı.

Freddie sonunda 2009 yılının ocak ayında MLS takımlarından Seattle Sounders Fc'ye 2 yıllığına 10 milyon dolarlık sözleşme imzaladı.Tipik para kokan bir sözleşmeye imza atan Freddie şu ana kadar Seattle'la 14 maç oynadı ve 2 gol attı.

32 yaşındaki bu adamın ödüllerini yazınca aslında futbolcudan çok modellik yönünün ağır bastığı ortaya çıkıyor.Bu arada seveni var mıdır bilmem ama bu arkadaş Axl Rose'la da arkadaştır.

Kazandığı Ödüller

  • 1998 Swedish FA prizes for "Best Midfielder of the year"
  • 1998 Swedish FA prizes for "People's player of the year"
  • 1998 Nominated for the Sexiest Men in the World
  • 2000 Arsenal FC Player of the Month (January and February)
  • 2000 Arsenal FC Dreamcast Player of the Season competition came 2nd
  • 2000 AFCi Awards "Most Improved Arsenal Player" for the 1999–2000 season
  • 2000 2nd in AFCi Awards "Arsenal Player of the Season"
  • 2002 April BarclayCard Premier League Player of the Month
  • 2002 Winner of Guldbollen, the award for the best Swedish footballer of the year
  • 2002 MVP BarclayCard Premier League Player of the Year
  • 2006 Winner of Guldbollen, the award for the best Swedish footballer of the year
  • 2007 Third Best Looking Male Athlete in the World voted by Sports Illustrated
  • 2007 17th Best Dressed Man in the World voted by US Esquire
  • 2007 Sexiest player in the Premier League voted by the Sun
  • 2008 Voted by Arsenal FC fans as the 11th best player in history in the club
  • 2008 In the Top 10 Celeb's Women Lust After. Glamour Magazine
  • 2008 E! (Entertainment Channel, USA) among Sexiest Men in the World.

    3 Gündür çeşitli sebeplerde dolayı bi türlü bitmemişti bu yazı en sonunda bitirebilmek güzel oldu.

7 Ağustos 2009 Cuma

Huntelaar

Herşey bu formayı giyerken çok güzeldi Klaas Jan Huntelaar 92 maçta 76 gol(Hollanda Ligi) attı hollandalı oyuncu sonrasında bu ocak ayı transfer döneminde Real Madrid'in oyuncusu oldu.

Real de 20 maçta 8 gol atan Huntelaar takımın bu seneki Los Galacticos projesinde düşünülmeyen kişilerden biriydi Stutgart'a transfer olacak derken Milan'ın 3. tercihi (Dzeko, Fabiano)olarak transfer oldu.

Açıkcası bu Hollandalıya biraz ayıp ettiler.Ama bakalım bu sene bu adam ve Eto'o dan bi patlama bekliyorum.İkisi de hiç hak etmedikleri şekilde takımlarından kovuldular.

Milan da artık yapması gereken transferleri yapmaya başladı.2-3 sene öncesinin taş üstünde taş bırakmayan takımını böyle görmek gerçekten çok acıydı.

Avrupa Ligi Kuraları

Son 3 gündür yazayım yazayım diyip üşendiğim 3 yazıdan biri Shaktar'ın süpriz bi şekilde elenmesiydi.Sivas Avrupa kupalarına erken veda edeceğini de böylece belli etmiş oldu.Bir takım şanssız olurda geçen senenin şampiyonunu seçecek kadar mı şanssız olur ?

Shakthar D, Ajax, Hertha Berlin, Atlethic Bibao ve Cluj.Kombinasyonundan kalkıp en zor takımı seçtiler denilebilir.İlk maçın yine dış saha da olduğunu düşünürsek Bülent uygun ve Yiğidoların işi çok zor.

Fc Sion ise Fener'in ayarında bi takım olmasa da bi Honved değil.Takımın adam gibi oynayıp bi kaza olmadan geçmesi gerekiyor.

Touluse ise öyle kolay bi ekip değil.Tabii PSV, Lazio, Basel, Partizan, Toulouse seçenekleri düşünülünce Trabzon'un sevinmesi lazım kora kor bir mücadele olacak ancak Ts bir adım önde kesinlikle.

Açıkcası Levadia nasıl bir takım hiçbir fikrim yok.Galatasaray'dan 2 puan bekliyoruz.

6 Ağustos 2009 Perşembe

1.5 Puan

Bu iki maçın tek anlamı ülkemizin hanesine geçen 1.5 puan.Bundan başka ne Fenerbahçe berabere kaldı diye eleştirmek gerekli nede Galatasaray şov yaptı diye göklere çıkarmak .

Hayal Sahnesinde (!) şov bundan sonra başlıyor.Roma da Gent'e acımamış valla 7-1 skorla evlerine göndermişler desem de adamlar bide kalkıp utanmadan evlerinde 7-1 yenmişler.Valla Avrupalı birbirine bile acımıyor.

Günün Açık Sözlüsü


''Takımımdan istediğim şey çok güçlü ve kuvvetli oynamaları. Yenemeyeceğiz, bunu Türkler ve Macarlar da biliyor. Kolay maç olmayacak ama umarım ki fark çok büyük olmayacak. Büyük bir fark yemeyeceğiz''

Tibor Sisa -Honved Teknik Direktörü