30 Eylül 2009 Çarşamba

Roberto Carlos

7 veya 8 yaşındaydım.Babam en sevdiğin futbolcu kim diye sormuştu.Ben de hiç düşünmeden Roberto Carlos demiştim.Sonra onun ne kadar hızlı olduğundan ve ne kadar iyi frikik kullandığını babama anlatmıştım.

Roberto Carlos Fenerbahçe'ye transfer olduğunda ne ben 7 yaşındaydım artık nede Roberto Carlos o kadar hızlıydı.Hatta açıkcası transfer olduğunda ''ne gerek var bu yaşta bu adama'' diye düşünmüştüm bile.

Aslında olayın pazarlama yönünü düşünürsek Fenerbahçe alabileceği en iyi oyunculardan birini almıştı.Dünya tarihinin en iyi sol bekini almak gerçekten Fenerbahçe'nin marka değeri için çok iyi bi reklamdı.Açıkcası takımın Dünya da isim yapmasını sağlayan önemli faktörlerden biri oldu R.Carlos.

İlk sezonunda futbol olarak da takımına faydası oldu.Fenerbahçe'nin çeyrek final yaptığı o sene de takımın en güvendiği topu attığı zaman asla kaptırmayacağını bildiği resmen takımın can simidiydi.

Ancak ondan sonraki sezonlar sol da açık verilmesine neden olan artık eski performansından çok uzakta bi performans göstermeye başladı.

Bu sezonun başında gitmek istedi.Her insan gibi vatanını özlemişti özellikle son 14 senedir Avrupa da oynayan bir adamı düşününce en büyük hakkıdır.Ama Fenerbahçe ve özellikle Aziz Yıldırım gitmesine izin vermedi.Sonuç mu ? Fenerbahçe hala Dünyanın gelmiş geçmiş en iyi sol bekine sahip ama ayrıca zamanda geri dönüş yapıp 28 yaşında Carlos'u getirmezlerse durmadan adam kaçıran kanadını savunmaktan aciz artık futboldan sıkılmış bir sol beke de sahip.

Yapılması gereken belli Carlos'u göndermek ama Fenerbahçe bunu görmedi ve Carlos giderse sadece Vederson kalacak ve bu Fenerbahçe için çok tehlikeli bişey.Kısacası bu Ocak da uyanılmazsa Carlos'un ismi sol bekte oynayacak.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder