7 Eylül 2010 Salı

Cılız Ve Futbolcu Tipi Olmayan Mesut Özil




Hikayenin kendisi de ortaya çıkışı da biraz eski ancak konuya dair bişeyler yazmak istedim. Tarih 22 Aralık 2007 kurban bayramı Schalke 04'ün kadrosunda olan ama daha ismini duyurmamış genç bir çocuk İstanbul'a geliyor. Onu karşılayan Büyükçekmece Belediye Başkanı Hasan Akgün elindeki değerin farkında çünkü kendisi Alman futboluyla yakından ilgili ve Galatasaray'ın Lincoln transferinde önemli bir rol oynamış.

Çocuğun hikayesi de burada başlıyor zaten Lincoln için Schalke ile görüşmelere yardım eden Akgün sonra bu genç çocuğun ismini duymaya başlıyor. Gel zaman git zaman konuşmalar yapıldıktan sonra genç isim en sonunda Türkiye'ye geliyor. Hasan Akgün ilk olarak onu Galatasaray'a götürüyor. Yöneticiler Mesut'u iyice süzdükten sonra Mesut'un çok cılız ve solucan gibi olduğunu futbolcu olamayacağını ancak Hasan Akgün'ün hatırına denemelere alacağını söylüyorlar.

Saatlerce bekleyen Hasan Akgün ve Mesut sonunda Galatasaray'ın deneme yapmayacağını anlayınca Beşiktaş'ın yolunu tutuyorlar. Hasan Akgün orada da bu çocuğun ne kadar yetenekli ve Türk futbolu için ne kadar değerli bir yetenek olabileceğini anlatırken yöneticiler çocuğun futbolcu tipine sahip olmadığını söylüyorlar. Yanlış okumuyorsunuz Beşiktaş'ın Mesut'u red etme sebebi futbolcu tipine sahip olmamasıymış. Bütün bu olaylardan sonra Hasan Akgün Mesut'u Fenerbahçe'ye götürmüyor zira olabilecek şeyler orada da aynı olacaktı.

Hikayenin en garip tarafı Mesut Özil'in iki takım tarafında da denemeye alınmadan red edilmesi. Mesut için bu iki red edilmenin kariyeri açısından çok iyi olduğu kesin ama Türk kulüplerinin nasıl yönetildikleri aslında bu olay da bile kendini gösteriyor. Mesut'a cılız ve solucan gibi diyen Galatasaray Mesut için vereceği paranın çok daha fazlasını verip Marcelo Carrusca diye Mesut'dan daha cılız bir adam aldı. Mesut Real Madrid'e transfer olmuşken, Galatasaray Carrusca'dan anca bu sene kurtulabildi.

Beşiktaş'ın olayı ise daha vahim. Futbolcu tipine sahip değil diye oyuncuyu denememek gerçekten sadece Türkiye de olur diyebileceğimiz cinsten bir olay. Bunu diyen takımın emektar kaptanı ve Türkiye'nin hala en iyi beklerinden biri olan İbrahim Üzülmez'e ilk bakışta futbolcu kaç kişi diyebilir ?

Konu aslında tüh Mesut'u kaçırdık bizde olsaydı ne kadar iyi olurdu konusu değil. Türk futbol takımları Türk genç oyuncuları görmezden geliyor. Onların da haklı olduğu durumlar vardır tabii her gün oraya onlarca çocuk yeni Messi, yeni Ronaldo diye geliyordur ama Schalke forması giyen Türk oyuncunun kumaşı az çok bellidir hiç olmazsa deneme yapılması gerekiyormuş.

Mesut bu iki takımdan birine transfer olsaydı şu an hala o takımda oynuyor olurdu. Bizim spor basınımızda ise Arda mı yoksa Mesut mu daha iyi diye yazılar yazılırdı. Milli takımımızda oynayıp belki de hiç bir zaman Dünya Kupası yarı finali veya Real Madrid forması göremezdi. Kısacası bazen hayatta başarısızlıklar insanı başarıya götürebiliyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder