D'Alessandro ismini her gördüğümde aklıma nedense Luciano Figueroa ismi geliyor.İkisi de aynı dönemin çok şeyler beklenen genç yetenekleriydi.Figueroa bitiriciliği ve kafa vuruşlarıyla , D'Alessandro ise pasları ve driblingleriyle tanınıyordu.Figueroa'nın hikayesi başka bi konu ancak bu adamı çoğunuz ilk defa burada duymuş olabilirsiniz bu çok normal diyip kariyeri hakkında ufak bir ipucu verebilirim.
D'Alessandro River Plate formasıyla oynarken Ortega gibi oynadığı ve geleceğin yıldızlarından biri olacağı söyleniyordu.Büyük bir klübe gitmesi beklenen D'Alessandro 2001 senesinde Arjantin Milli Takımıyla Gençler Dünya Şampiyonu olmuştu.Dönemin en iyi gençler listesinde her zaman en üstte bulunuyor ve cm gibi oyunlarda da alındığı zaman tek başına takımı sırtlıyordu.
2003 yazında kimsenin beklemediği bişey oldu ve 9 milyon Euro karşılığında D'Alessandro Wolfsburg'a transfer oldu.Bu transfere kadar Almanya'nın sıradan bir takımı olan Wolfsburg bi anda bütün Dünya'nın ilgisini çekmişti.Bu transferin olmasına yardımcı olan şey ise Wolfsburg'un Volkswagen'la olan anlaşmasıydı.Artık Wolfsburg'un sıçramasını bekleyen Volkswagen böyle büyük bir transferi gerçekleştirmişti.Ayrıca Wolfsburg ve River Plate aralarında bi anlaşma yapıp River'ın oyuncularını ilk satın alma opsiyonu Wolfsburg'a verdi.
Bu büyük transferle beraber lige büyük umutlarla giren Wolfsburg o sene 8. olarak Inter Toto kupasına katıldı.Takımın büyük umut beslediği D'Alessandro bi türlü istenilen oyunu sergileyemiyor ve uyum sorunu yaşıyordu.2004 Olimpiyatlarında Arjantin ile altın madalya alan D'Alessandro, ikinci sene de İnter Toto'ya katılma başarısı gösteren takım da biraz daha iyi oynasa da istenilen performansı gösterememişti.
2005'in kış transfer döneminde çoğu Wolfsburg taraftarını şaşırtan bir şekilde D'Alessandro Portsmouth'a kiralandı.Portsmouth da 13 maça çıkan D'Alessandro performansı iyiydi ve Harry Redknapp onu Portsmouth'a transfer etmek istedi ancak D'Alessandro Benfica ve Atletico Madrid gibi Arjantinli bir oyuncunun daha rahat oynayabileceği(Dil sorunları) bir takımı istedi.
2006-2007 yılında Real Zaragoza ya kiralanan D'Alessandro , Pablo Aimar ve Diego Milito ile birlikte takımı sırtlayıp götürdü.O sene dönemin en iyi takımlarından Sevilla'nın kalecisi Palop'a kornerden gol atan D'Alessandro takımın en önemli oyuncularından biriydi.
07-08 senesi Real Zaragoza için tam bir kabustu.Kadrosundaki yıldızları koruyan üstüne birde transferler yapan takım küme düştü.O sene takım tarafından bedavaya transfer edilen D'Alessandro da çaresiz olarak yeni takım aramak zorunda kaldı.
Her ne kadar iyi oynasa da beklenen performansı asla gösteremeyen D'Alessandro River daki eski hocası Ramon Diaz'ın takımı San Lorenzo ile anlaştı.Burada D'Alessandro iyice dibe çöktü özellikle Avrupa macerasının bitmesi onu çok kötü etkilemiş ve takımla beraber kötü bir sezon geçirmişti.
Hocası kovulduktan sonra takımdan ayrılan D'Alessandro Brezilya takımlarından Internacional ile anlaştı.Burada San Lorenzo'ya göre daha iyi oynayan D'Alessandro hala bu takımın oyuncusu.28 yaşında olan futbolcu eğer Wolfsburg yerine Bayern Münich , Newcastle gibi büyük takımlara gitseydi belki hikaye çok farklı olacaktı yada onu asıl baltalayan şey olan sinirlerine hakim olabilseydi şu an çok farklı bi yerde olacaktı ama olmadı D'Alessandro parlayamayan yıldızlar arasında yerini almış oldu.
Kendisi hakkında yakın bi tarihte Los Angeles Galaxy teklif yapmış ama Internacional başkanının açıklaması Galaxy'nin Beckham transferiyle takımların gözünde nasıl bi yeri olduğunu gösteriyor.''D'Alessandro'yu transfer etmek isteyen bir takım olduğunu öğrendim.Takımın Los Angeles Galaxy olduğunu gördükten sonra teklifi okumadım bile''
Bodrum FK 0-1 Galatasaray, futbolun adaleti atamayana atarlar demek üzereydi
-
Tam anlamıyla "atamayana atarlar" maçıydı. 90. dakikada da o imkanı
yakaladılar. Futbol böyle anlarda istisnasız ceza keser ama bugün Allah
yanımızdaydı....
9 saat önce
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder